11 Mayıs 2021 Salı

BELE BELE

Mübârek günlerdeyiz. Bugün tatavaymış (valla bööle bi gün olduğunu daha yeni öğrendim), yarın ârefe (onu biliyoz canım artık, yok ya, naptın!),  sonra bayram (en güzel çocukluk hatıralarım!). Kişisel tarihimin en hızlı geçen Ramazan’ı olabilir bu. Açılma kapanma derken, bitti gitti. Nasıl geçti, valla anlamadım.

Hayatın kendi kendini yenilediği bir başka baharı yaşıyoruz. En güzel mevsim! O yüzden evde olmak çok koyuyor. Özellikle son bir haftadır hayatın çok kısa olduğunu düşünüyorum. Sanki yetmeyecekmiş gibi geliyor bana gelecek baharlar. Bunu kaçırırsam, bir sonraki bahar sanki hiç gelmeyecekmiş gibi. Öyle bir his. Tövbeee bismillâh! Ağzımdan yel alsın ama, di mi? Amin amin. Çok amin. Genciz. Genciz daha. 

Daha dün doğanlar, bir bakmışsın nasıl da büyümüş. Daha geçenlerde markette karşılaşıp selamlaştığın bir insan, bugün duyuyorsun ki Covid’den ölmüş. Öyle genç ki.

  “Allah rahmet eylesin, iyi bir insandı.” 

deyip işine gücüne dönüyor bu haberi bana aktaran kişi. Haklı. N’apsın? Hayat devam ediyor. Kaçıracak bir dakika bile yok. Bense hâlâ düşünüyorum. Bunca çaba, emek, mücadele... İyisiyle, kötüsüyle... Sonra Yaradan’ın rahmetine sığınıp, yok oluyorsun, bir cümleyle. Hepsi bu. Bu. Allah rahmet eylesin. Nassı yani? Hepsi bu olmamalı. 

Neyse ki “Kötü biriydi..” diyen yok allahtan. Öyle olsa bile. Kim yasak etmişse ölünün arkasından konuşulmaz diye, çok iyi yapmış. Güzel bir gelenek. Çünkü hepimiz iyi insanlar değiliz. Hele bazılarımız var ki, isimlerini açık etmeyeyim şimdi burdan. Onlar kendilerini biliyo. Artık yaradanla kendi aralarında. Tövbe edip yola gelirler belki bi umut, olur ya.. Ölümlü dünya, dank eder belki bu denyolara! 

Al sana tablo, lö okur,  yersen tabi. Bu rakamları kafadan en az bi 10’la çarp sen, en iyi ihtimalle tabi. En iyi ihtimâlle. Çünkü iyimserliğim çok üstümde bugün. 

Bu ölüm kalım mevsiminde, ölen ölüyor, kalan kalıyor

Ölen öldüğüyle kalıyor. Ruhuna el-Fâtiha

Kalan ise, ölüsünün hatıralarıyla. 

Hangisi daha zor, bilemiyorum. 

Ölümlü olduğumuzu biliyorduk da, her an bu kadar gözümüze sokulmuyordu bu Covid belâsından önce anasını satiim. Hatta ölümlü olduğumuzu çoğu zaman unutup, dünyaya kazık çakmaya geldiğimizi düşündüğümüz, gözümüzü hırs bürüdüğü zamanlar oluyordu

Those were the daysmiş valla. Kıymetini bilememişiz.

Uyuduğum zamanlar için bile pişmanlık duymaya başladım. O noktaya geldim artık. Hep hep hep yaşasam istiyorum. Çalacaksa zamanımdan, gözümü dâhi kırpmamalıyım. Sadece Ramazan’ın değil, kafayı yemenin tatavasındayım. 

Hayat ters köşe yapıp, Alaattin’in sihirli lâmbasını ve uçan halısını bana verse. Uçan halıda uçarken bu dünyanın çivisini çıkaranların üzerine bir güzel tükürsem, haaaa? Lâmbadaki cinin bana tanımladığı Dilek haklarımla her şeyi güzelleştirsem. Mahşere, nefse, günaha, sevaba, sınava, hesaba-kitaba filân gerek kalmasa? Hepimiz ölümsüz olur, gül gibi yaşar gideriz ey güzel Allah’ım! 

Bu yoldan gitmeyi tek akıl eden sivri zekâlı bir ben olamam tabee, tarihte bir örneğim daha var çok şükür. Allah’tan var ki daha çok saçmalayıp, ileri gitmiyorum. Durup düşünüyorum. İbret alıyorum. 

Tabi ki bizim Gılgamış’dan bahsediyorum. Adam var ya, kral kral! Uruk şehrinin kralı hemi de! (Bağdat yakınlarıymış şimdilerde) 

Senin-benim gibi sefil bir dünyalı değil yani! Çok kral adam! 

Üstelik, tanrıça bir anneden doğduğu için üçte ikisi tanrı olan ve boyu on metreye varan bir yiğido. Hey yavrum hey. Tüm hayatı, güç, iktidar, kahramanlık, zenginlik ve sefahat içinde geçiyor. Karı kız desen, gırıla gidiyor. Dünya şeyinde, ahiret şeyinde bir şahsiyet. Allah’ın en sevgili kulu. 

...ama babası bir Ademoğlu olduğu için,  üçte biri de insan gel gör ki. Anasına çekeymiş iyiymiş. Ama zavallım baba tarafına çekmiş. Ondan sebep kendisi de bir ölümlü. Nefesi sayılı. 

Çok sevdiği kankası Enkidu vadesi yetip ölünce, Gılgamış ağlayıp sızlıyor, kederden deliye dönüyor. Ne yaparsa yapsın, geri getiremiyor onu. Tabi bu arada dank ediyor kendinin de sefil bir Ademoğlu olduğu ve günün birinde öleceği. Ölüme ne yiğitlik ne de krallık kâr etmiyor! Hâl böyle olunca, tutuşuyor adam bildiğin. Yusuf. Hemi de nasıl yusuf yusuf. 

Ölüm onu bulmadan, o ant içiyor ölümsüzlüğün sırrını arayıp, bulmaya. Düşüyor yollara. Az gidiyor üz gidiyor. Dere tepe yardıra yardıra gidiyor. Buluyor da sonunda ölümsüzlük otunu. Ancaaaak; otu yiyemeden, yolda bir yılana kaptırmasın mı? Denyo işte! 

Yılanların her yıl deri değiştirip, yenilenmeleri; bu ölümsüzlük otunu indira gandi yapan Gılgamış’ın yılanına rivâyet edilir işte yüzyıllardır. 

Dönüş yolunda, ölümsüzlük otunu yılana kaptırdığı için ibiği yere düşmüş, bir ölümlü olduğunu çaresizce kabullenmiş yürürken, bilge Utnapiştim (Nuh peygamber olduğu varsayılıyor) ile karşılaşıyor Gılgamış. Ağlıyor ona bi güzel, ‘Abiiiiii’ diye. 

Utnapiştim ne cevap veriyor dersiniz?  

“Abinin tâaa!” diyemiyor tabi. Mürekkep yalamış, ermiş adam. Bozamıyor ağzını.

“Benim adım Utnapiştim! Ben bu oyunu bozarım!” diyecek hâli de yok herhalde. Ermiş ama, o da bi yere kadar. Neticede ondan büyük Allah var! 

“Otur kalk, Allah’ına şükret Ademoğlu!”diyor, ne diyecek!

Ahan da bu kafam kadar taş tablet, yalan mı söylüyor yani? Alın, inanmazsanız okuyun! He hee. Sümerceniz yok ama, de mi? Benim de yok. Peki, ne halt ediceez şimdi? 

Hadi hadi, insanlığı görün! Metnin özüne sadık kalarak yapılmış bir çevirisini buldum. E, kolay olmadı. Hakiki Sümer tabletlerinde belirtildiği üzere, Utnapiştim, Gılgamış’ı teselli etmek için tam olarak şunları söylüyor;

Ne kadar da doğru. Her bir kelimesi. Altına imzamı atarım. O derece. 

Hayatın anlamını çözmüş Sümer ahâlisi. Siz hâlâ neyin peşindesiniz gencolar?

An bu an. 

Her salise adım adım ölmekteyiz, tabi eğer ölmekten anladığımız, fiziken yok olmaksa. Ya Allaaaah!  

Bakın, Gılgamış ölmesine ölmüş, ama geride bıraktığı hikâyesiyle nasıl da ölümsüz olmuş. 

Bu tatava gününde (yeni öğrendim böle bi gün olduğunu, pekiştirmek için çümle içinde bi daha kullanıciiim) yeni postumun ana kahramanı oldu. Ben yazdım, siz okudunuz hikayesini. Henüz tanışmamış olanlar da, tanıştı kendisiyle. 

Yüzyıllar sonra. İnsanlık var oldukça, hep anılacak ve hatırlanacak Gılgamış. Bu ölümsüzlük değil de ne şimdi?

Demek ki maharet ölümsüzlük otunu yemekte değil. 

Peki ya biz? Nerde ve nasıl öleceeez? Hiç düşündünüz mü? Bizi hatırlayan bir Allah’ın kulu olacak mı yüzyıllar sonra, haaa? 

Aya ayak basacak halimiz yok. Ekipman yok bi kere. Bi de çoktan basıldı zaten. Yeni bir kıta keşfedecek de değilim şahsen ben bu saatten sonra, hepsi çoktan keşfedildi lanet gitsin ki! Covid aşısını da buldular zâti. O fırsatı da kaçırdım. 

Peki biz napcaz hatırlanmak için, lö okurlar? Nası tarihe geçecez, haa? Deyiverin. 

İşte bele bele sorular. Bana beleee belee soldan geliyorlar. 

Bunlar, 10 günü geçen tam kapanmanın bünyeme yan etkileri hiç kuşkusuz. 

Gerçi benim lö blög var işte, havadan sudan yazıyorum, kendimce anlatıp duruyorum burda bişiler. 

 Siz kendi derdinize yanın lö okurlar! 

İnternet varoldukça bu postlarla birlikte ben de var olacağım. Yaaa! Bu dünyadan bir Çaylak Yazar geçti diyecek okuyanlar, bu ölümlü bedenim toprak olduktan çok çok sonra bile. Ayyy, içim bir tuhaf oldu! Tövbe diyim! Gencim daha. Gencim gencim. 

Gılgamış vs. Çaylak Yazar. 

Hangisi daha ölümsüz? 

Bahisler açıldı, buyurun. 

Boy ölçüştüğüm adama bak hele bilog, öyle de mütevaziyim. Bana çoktan 2,500 yıl fark atmış durumda. Bu gölü çıkarmam imkânsız. 

Vazgeçtim. Teslim teslim! 

Ölmeden önce Nobel Biloog ödülü filân alırsam belki. 

Helâl lan sana, biloog! Beni ölümsüz yapabileceğini bugüne kadar hiç düşünmemiştim, aklımın ucundan bile geçmeyen bir şeydi bu! En az Gılgamış kadar kralsın! Helâl sanaaa!

Yeni bitirdim, ilgiyle okudum. İyi kafa yaptı bu postta okuduğunuz üzere. Tavsiye ederim. Gılgamış’ın selâmı var bu arada hepinize. 

Bitirirken... 

Hepinize tatlıları ve çikolataları kafadan gömmeceli, mutlu ve sağlıklı bir bayram diliyorum.

Bu sene mesafeliyiz mâlum, gelecek sefere inşallah eskiden olduğu gibi muaahh muaah can hatice olmak dileğiyle. 

Büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öperim. 

Kalbimde hepinizi forever sevecek kadar yer var! 

Kalın sağlıcakla! 

Mutlu bayramlar…





13 yorum:

  1. Bu içinde bulunduğumuz kötü günlere rağmen gülümsetmeyi başardığın bayram şekeri gibi tatlı bir yazı olmuş. Senin tatlılığınla yarışamaz ama açık ara öndesin 😃 Ters köşe yaptığın bir başka yazı olmuş daha beni ne kaddar şaşırtacaksın acaba? Hiç bir yenii yazının konusunu öngöremiyorum. Müthiş yaratıcısın.Tatava ile başlayıp Gılgamış ile bitirmek 😂

    Mutlu bayramlar şimdiden 🌸 nolur en kısa zamanda yine yaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O senin tatlılığın Esra! :) Çok teşekkür ederim. Bunca iltifata layık olmaya çalışıciim sonraki yazıda.

      İnan planlamıyorum. Taslaklamak diye bişe yok bende. O ara hayatımda ne varsa genelde o oluyor içerik. Bir tür günlük gibi, ama tam olarak öyle de değil yazdıklarım. Ben tarzım için ‘gelişine’ sıfatını uygun buluyorum o yüzden. :)

      Senin de bayramın kutlu ve mutlu olsun! 💐 sevdiklerinle daha nicelerine!

      Sevgiler :)

      Sil
  2. Ahhaha ya konu ne ara Gılgamış 'a geldi? Yine çok fonksiyonlu bir yazı olmuş öğreticiliği bakımından. Teşekkürler,kattıkların için.
    Bu arada tabi ki sen daha ölümsüzsün ;)

    Şimdiden Mutlu Bayram(sı)lar!
    Ve
    Sevgiler <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahsini benden yana oynaman büyük incelik :) teşekkür ederim. Çok mutlu oldum. Gılgamış’ın yanında boynu bükük koymadın beni.

      Senin de bayramın kutlu olsun ey bir başka ölümlü, sevgili Okuyucu <3 Bu dünyada güzel izler bırakman dileğiyle.

      Sevgiler 💐

      Sil
  3. Bayram hediyemizi vermeyi unutmayan,bu guzel yazıyı bayram ustu buraya bırakan bir tatlisin sennn!çok severek okudum ölümden sonra hayat beni de düşünürmüştur hep.Arkamda ne ve nasil bir isim bırakacağım? Cok param olursa bir yardim kuruluşu-vakif kurmayi ve yardıma ihtiyacı olan insanlara yardim etmeyi çok isterim. Dileyelim,olsun.

    Iyi bayramlar ♡ sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bayram tatlısı için bi baklava açiiim, ikram edeyim isterdim ama malum covid tedbirleri kapsamında görüşemiyoruz bi de daha da önemlisi elimden gelmez :) öle olunca yazıyla idare etmek düştü sizlere de, kusura kalmayın artık. Çook tatlı bir yorum, çok mutlu oldum. Teşekkür ederim.

      Umarım, bi gün çok paran olur da hayalini gerçekleştirir, ihtiyaç sahibi insanların dualarını alır, onlar için ölmez bir kahraman olursun.

      Mutlu bayramlar 💐

      Sil
  4. Bu blogu okumaya başladığımdan beri hayat tatlı bi rüya gibi..

    Iyi bayramlar Caylak Yazar ♡

    YanıtlaSil
  5. Çok yaşa güzel yaşa sağlıkla yaşa sen! bugün keyifsiz bi gündü ne yalan söyliyim keyfimi yerine getirdin nasıl bir şeysin sen yaa? Ölüyü diriltirsin valla neşeni seviyim:) Mutlu bayramlar 🌹

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel dilekler! Çok teşekkür ederim. Hepimiz için aynısını diliyorum. Keyifle okumana sevindim postu. Neşeli bir bayram günü oldu desene :)

      Sevgiler iyi bayramlar 💐

      Sil
  6. Bende severim mitolojiyi yazini okurken bak ne geldi aklima safak tanricasi Eos sevgilisi icin olumsuzluk isteyip beraberinde genclik istemeyi unutmustur affedilmeyecek bir hata :) sen sakin bunu yapma hep boyle genc ve guzel kalmayi da dile Alaaddinin cininden olumsuzlukten anladigimiz tarihe gecmekse ki dogrudur tıpkı Gillgamis gibi gercek olumsuzluk bence de bu olmali hikayesi yurek titretiyor ki senin yazdigin pekcok yazi icin de bu gecerli bence sen de basardin bunu en azindan benim icin artik olumsuzsun

    Sevgiler 🌹

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her yaş güzel Black, elbette gençlik hiçbir şeye benzemiyor. Güzellik de. Ama zamana karşı onların da gücü yok. Şunu anladım ki, her şey geçiyor. İyi de olsa kötü de olsa. Mevsimler gibi. Biz de geldik ve gideceğiz. O yüzden olanlara çok üzülmemek, mutlu anlara şükretmek, zamanı şartlarına göre en güzel şekilde geçirmeye gayret etmek, vicdanlı olmak ve bir gün bu dünyadan ayrıldığında arkanda güzel bir isim ve hatıralar bırakmak bir ölümlünün yapabileceği en iyi şey.

      Yazılarımın senin için böylesine değerli olması kendinden parçalar bulman beni çok çok mutlu etti. Bazen benim de bir yerde okuduğum ya da duyduğum bir cümlenin kalbimi titrettiği olur. Ne demek istediğini o yüzden çok iyi anlıyorum. İyi ki varsın.

      Sağlıklı, mutlu, uzun ömürler diliyorum hepimize. Bir ölümlünün isteyebileceği yegâne şey de bu.

      Sevgilerimle 💐

      Sil
  7. Ben dünya çapında çok zengin insanlara bakıyorum deli gibi çalışıyorlar. Ise falan gidiyorlar.diger insanlara konferans verip zaman harcıyorlar mesela Bill Gates gibi insanlar bana 1000 hayat verseler onların kazanmış oldugu parayı kazanamam öyle zenginler ama hiç ölmeyecekmiş gibi çalışıyorlar hayret ediyorum içimden diyorum ki acaba ölümsüzlüğün sırrını buldular ondan mi? Yoksa bize mi söylemiyorlar? Hani buldularsa normal böyle işe gitmeleri çalışmaları ama yoksa manyak olmak lazım oğlum hepimiz ölecez lan niye bu kadar uğraşıyorsunuz hala, hayvan gibi zenginsiniz zaten biz napalim? Bi ev bi araba cocugun okul taksidi tatil kredisi icin ömrümüzün gitti gidiyor Allah'ım sen bilirsin sen konuyu biliyorsun

    Eline sağlık caylak, ölümsüzlüğün sırrını bulursan bu adsız kardeşini de goruver ama daha güzel bi dünyada ve mümkünse zengin olarak :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güldürdün beni Adsız okur :)

      Bill Gates bu aralar boşanma davasıyla ilgili olarak gündemde. Yakın zamanda covid aşılarına çip yerleştirdiği komplo teorileri ile gündemdeydi. Kasasında 125 milyar dolar olduğu için zaten daha öncesinde de hep gündem olan bir isim. Şimdi senin bu yorumunla başka bir komplo teorisinin baş kahramanı oldu :) ölümsüzlüğün sırrını bulmuş söylemiyor olması çok mantıklı valla.

      Çok çalışma mevzuna gelince; adam öngörü sahibi, malvarlığının yarısını bi gün hatuna kaptıracağını öngördüğünden böyle it gibi çalışmaya devam etmiş belli ki. Gördüğünden geri kalmamak için hala da çalışıyor işte, napsın :) züğürdün çenesi olduk resmen adsız okur.

      Şaka maka hayırsever ve iyi kalpli bir insan kendisi bence. Tüm dünya olarak adamın işletim sistemlerini kullanıyoruz. Bence çoktan ölümsüz oldu, adını tarihe yazdırdı bile.

      Çok kitap okuyan, tevazu sahibi bir insan. Blogunda okuduğu kitapları tanıtıyor; gatesnotes blogunun adı. Arada bir okuyorum ben de, ilgilenenler olur belki.

      Sevgiler 💐

      Sil