![]() |
Nar çiçeği yazı |
![]() |
Kobalt mavisi kışı |
Sınıflarda nerdeyse tüm öğrenciler hastalıktan kırılıyor. Covid salgını patlamış, muhtemelen beni de vuran o. Ne tuhaf, 5 yıl öncesinde bu meretten yüzbinlerce insan ölmüştü. Daha dün gibi. Ben hele şükür ki geriye kalanlardanım. Artık çıtır değil, bildiğin orta yaşlıyım. Ağlayım mı güleyim mi, ne halt edeyim bazen bilemiyorum. Ağlamaya daha yakınım. Orta yaşlı olmak koyuyor, kabullenemiyorum. Zaman çok hızlı geçiyor, hem de çok.
Ferzan’ın selamı var. Canım benim. Öyle zarif bir adam ki, önceki postu okumuş ve şu hayatta beni en çok heyecanlandıran şeylerden birinin yeni çıkan filmi olduğunu öğrenmiş olacak ki, bugün yeni bir filmini gösterime sokuyor; D I A M A N T I .
İstanbul’da filmin galası yapıldı. Kendisi ödüllü ve ünlü bir yönetmen olunca, film belki bizim buralardaki sinemalara da gelir mi diye umutlandım önce. Ama sonra hayasızca hareket suçlamasıyla gelen tepkiler nedeniyle konseri iptal edilen Manifest grubunu hatırladım. Yalnızca karasal iklimde değil, aynı zamanda taşrada yaşıyor olduğum gerçeği bi güzel tokatladı beni. Ferzan’ın filmi yolunu şaşırıp buralara gelse bile, filmin oynadığı salonu kesin taşlarlar falan, benim de kafam gözüm yarılır endişesindeyim. Orta yaş beni evham yumağı yapmış olabilir mi? Belki de. Oysa magnezyum almaya da başlamıştım.
Şimdilik fragmanı ile idare edin.
İşte burda 👇🏻
İştahım çok açık. Öyle ki detoks yaparım diye aldığım ıspanağı gözleme yapasım, maydonoz ve limonu kıymalı pideye sarıp yiyesim var.
Oysa yaşamak için yiyen bir türdüm ben. Noldu bana? Yedikçe her şey güzel olacakmış gibi bir his doluyor içime. Yemek yerken parmağımı ısırıyorum bazen, düşünün nasıl bir iştahlı yiyorum. Whatsapp’daki yiyecek emojileri bile ağzımı sulandırıyor.
Gece kaçamak yaptıktan sonra bile, sabah olsa da kahvaltı yapsam sapıklığına ulaşmış durumdayım. İki saatte bir beni dürtüyor; hadi şunu da ye, kebap olsa da yesen, bi tulumba tatlısı mı atsan ağzına ya da bir künefe çak üstüne gibi gibi. Ciddi ciddi iç sesim olmuş durumda.
Mesela canım patates kızartması çekiyor şu an, şöyle baharatlı tuzlu. Yanında bira. Karşımda deniz. Yukarda dolunay. Çok güzel esiyor. Fyiuu! Çok canım çekiyor. Şu an bir timsah ağzı kadar açık ağzım. Tatlıdan sonra tuzlu. Tuzludan sonra tatlı. Böyle bir döngü.
Ve böyle bir şarkı. Sado Başkan’ın barfiks krallığıyla Teo’nun kırılganlar krallığı kıyasıya kapışır.
Dinle>>>
Not 1: Film bizim şehirde de gösterime girmiş. Yarın sinemada izlicem. Heyyooooo!
Not 2: Filmi izledim. Eh işte, kesinlikle beklentiyi karşılayan bir film değildi. Ferzan’cığımın kendisini de koyduğu sahneler bence çok gereksizdi. En başta, filmin hikayesini anlatırken tamam hadi neyse belki ama sonrakiler çok çok anlamsızdı. Overall’da, 10 üzerinden en fazla 5, o da Ferzan’ın gül hatrı ve bendeki hatıraları için.
Nar çiçeği yazın ayrı kobalt mavisi kışın ve fotoğrafların ayrı güzel keşke yüzünü de görmek mümkün olsaydı hep bi gizem
YanıtlaSilNapıcan yüzümü bırak sanatımla var olayım :)
SilBoynundaki fuların kolyen olayım 🙃
YanıtlaSilYaa :) ne yaratıcı yorumlar valla enteresan postlarımı okuyor olman benim için yeterli inan
SilKarşı komşu olsaydık terlikleri giyer şıpıdı şıpıdı gece kahvesi içmeye gelirdim şimdi
YanıtlaSilGece gece ne kahvesi :) yat uyu hadi
SilKolyen nerden? Bayıldım. 🥰
YanıtlaSilYani ona mı takıldın? Yazının ana fikri bu mu? :) Reklam vermiyim, ama şansına küs, üretimi bitmiştir. Eski sezon.
SilGeçen hafta bende dökülüyordum. Çaresi de yok işte bir zamanı var kendiliğinden geçiyor ama 2 hafta insanı rehin alıyor bu meret.. Bol su, bol c vit.. Sağlıkla kal.. <3
YanıtlaSilGözler hep seni aradı, nerdesin? Özlendin.
SilHayat koşturmacası...Senin blogun benim bu koşturmaca içinde ara sıra nefes almak için uğradığım özel-gizli yerim diyelim <3
SilHer zaman yorum bırakamıyorum zihnim iki cümle dahi kuramayacak kadar dolu oluyor bazen ama ara ara uğrayıp birikmiş tüm yazılarını okuyorum hâla en sadık okuyucun benim ilk günden beri..Yerimi kimseye kaptırmam :)
SilTeşekkür ederim. Çok mutlu oldum. İyi ki varsın <3
Sil