Vann, tuuu, tiriii, forroooo!
İbo Şov yıllar sonra ekranlara geri dönmüş. Salgın, deprem derken bir de bu çıktı. Gerçekten enteresan bir yılsın 2020.
Şaka bir yana, İbrahim Talıses’in bizim kuşakta yeri farklıdır. Hiç dinlemiyorum diyen bile en az on şarkısını ezbere bilir. Hatırlattığı duygularla bizi çok eskilere, çocukluğumuza götürür. Kim ne derse desin, Türkiye’nin en büyük seslerinden biri olarak adını tarihe yazdırmıştır.
Mafyatik, kadın düşmanı, kaba saba ve her devrin adamı saçma sapan davranışları bir tarafa, adamın sesi ve ortaya koyduğu şarkılar çok kalitelidir. İnsanı ikileme sokan da zaten budur. Televizyon programı olan İbo Şov’da öyle, aynı şekilde hem basitlikler içerirken, hem de yıllar içinde pek çok değerli sanatçıyı ağırladığı ve 90’ların eski güzel günlerini bize hatırlattığı için özlenmiştir. İbo’nun tarzı ile pek barışık olmasam da, bende hâtırı her dâim vardır. Sesine ve sanatına saygım, hayranlığım sonsuzdur.
Herkes Instagram’da programın bir bölümünü paylaştığı için İbo Şov’u izlememe gerek kalmadı. Nerdeyse tüm programı izlemiş kadar oldum. İlk izlenimim mihrâbın hâlâ yerinde durduğu yönünde oldu. Ne varsa eskilerde var. Sadece canlı olarak ‘Haydi Söyle’yi seslendirdiği için bile benim için amacına ulaşmış olan programdır. Diğer yaşça daha genç ve sağlıklı iki konuk playback yaparken, 68 yaşında, kafasına mermi yemiş, diyafram da dâhil vücudunun yarısı felçli olan İbo canlı şarkı söylüyor! Olaya bakın hele. İmparatorun dönüşü değil de ne bu, sorarım size. Biz o yaşa geldiğimizde derdimizi anlatabilecek miyiz bakalım? Detonesi bile bugün benim diyen şarkıcıyı sallar atar!
Programa gelince, format 20 yıl öncesiyle birebir aynı. Konuklar var, espri var, eğlence var. Tek farkla, dansöz yok! Bence İbo ilk bölümün altından kalkmış. Helâl olsun. Şu nağmesiz, eski İbo parçalarının neredeyse hiçbirinin olmadığı ilk bölümüyle bile izlenme rekorları kırmış, gündeme oturmuş durumda. Daha kaç bölüm gider, izlenme oranları nasıl devam eder tam bilemiyorum, ama İbo’nun gücü yettiğince çokça sevilip izlenecektir. Hülya, Bülent, Tarkan, Ajda, Sezen, Kibâriye, Ebru ile filan bir 8-10 bölüm daha gideri var. İmparatora son bir jübile olarak çok da güzel bir hatıra.
Zamanının en iyi orkestralarıyla çalışıp, unutulmaz konserler veren, ölümsüz şarkıları ve o eşsiz sesiyle milyonlarca insanı arkasından sürükleyen, albümleri yok satan, peşinde magazin ordularıyla gezen, tv şovunda keklik gibi sekerek halay çeken o imparatorun şimdi yerinden hiç kalkmayıp, öylece köşede oturuyor olması çokça hüzünlendirdi beni. Dağ gibi adam ne hâle gelmiş dedim. Keşke karanlık işlere hiç bulaşmasa, bizi böyle bir ses ve yorumdan yıllarca mahrum bırakmasaydı. Ama hâlen yaşadığına, hayata tutunduğuna, şarkı söyleyebiliyor olmasına sevindim de. Ne olursa olsun, sesindeki o tını bana hâlâ o eski imparatoru hatırlatıyor.
Size İbo’nun en sevdiğim klâsiklerinden biriyle veda ediyorum. İşte burda.
Ve hoşgeldin diyorum ona. İyi ki geldin İbo! Allah seni var etsin!
.
YanıtlaSilÇaylak Yazar ben bu yazıyı nasıl olmuş kaçırmışım?Muhteşem bir yazı her kelimesine katılıyorum.İbo başkadır Bu akşamki program harika günlerdir bekliyorum umarım beni yanıltmaz Cem Yılmaz Zafer Alagöz MFÖ konuklar biramı kabak çekirdeğimi aldım bekliyorum
İBO ŞOV FOREVER ulan!