Ne zaman pencereden dışarı baksam, kar yağıyor. Nerdeyse bir aydır, Allah’ın her günü. Oturup izlemesi güzel. Öyle güzel ki. Böylesine güzel bir gökyüzünün altında, bu kadar kötü insan nasıl yaşıyor, akıl sır erdiremiyorum bir türlü, tıpkı Dostoyevski’nin de erdiremediği gibi. Kulakları çınlasın diyeceğim ama artık öbür tarafta kendisi. Rahmetli. Bir gün hepimizin gideceği yer. Sanki hiç gitmeyecekmiş gibi, bu dünyaya kazık çakacakmış gibi bulaşmadık pislik bırakmasak da, olay bu.
An be an sona yaklaşmaktayız. İnsan bedeni zamanın karşısında yok olmaya programlanmış. Kaz ayaklarına botoks da bassan, beyazlarını önce tek tek dibinden kesip, sonra zamanla sayıları artıp baş edemeyince boyamaya da başlasan, hormonların terk ediyor vücudunu… Yavaştan ama istikrarla. Ki seni sen yapan, o hormonlar aslında. 50’ne geldiğinde, kendine o zamana kadar nasıl iyi bakmış olursan ol, dışardan mihrap hala yerindeymiş gibi dursa da, içten içe bitmiş oluyorsun. Organlar bir bir teklemeye başlıyor. Sonrası… Sonrası artık biraz genetik miras, biraz kader, biraz şans, biraz bakım… Sonrası ise yine malum. Dikilen nallar. Dört kolluyla kapanış. Bir avuç toprak.. Kaçış yok.
Peki niye biz insandan daha pisliği yok bu dünyada? Neyin hırsı bu, neyin kibiri? Neyin öfkesi? Bu dünyaya geldiğimiz andan itibaren kum saatimiz geriye doğru akmaya başlıyor. Hepimiz biliyoruz bunu. Eeee? Niye bile bile lades? Neyse ki hepimizin suçu yıkabileceği bir günah keçisi var; içimizdeki şeytan. Aynı zamanda bir Sabahattin Ali romanı. Kulakları çınlasın diyeceğim ama yine mümkün değil. Nalları dikenler kervanına kendisi de katılalı çok oldu. Tıpkı sevdiğim diğer bazı değerleri insanlar gibi; Albert Einstein, Vincent Van Gogh, Mevlana Celaleddin Rumi, Leonard Cohen, Franz Kafka, Pyotr İlyich Tchaikovsky, William Shakespeare, Müslüm Gürses, Sigmund Freud, Barış Manço, Oscar Wilde, Stanley Kubrick, Mustafa Kemal Atatürk, Robin Williams, Jimi Hendrix, Nazım Hikmet Ran, River Phoneix, Ferdi Özbeğen… ve daha nicesi. Ama Havva anamızı da unutmamak gerek. Adem babamıza elmayı yedirmeseydi şu an ne biz olacaktık, ne bu dünya, ne de bu içimizdeki şeytan.
Kar güzel.. Güzel ama. Sahi, ne zaman bitecek bu kış? Zenginin damına yağarken, fukaranın bilin bakalım neresine yağıyor? Tabi ki zam, zam, zam da, zam zamlı doğalgaz faturalarına. Maddi sıkıntın yoksa, dağda, kayakta kış güzel. Bu sezon dağda Nisan sonuna kadar sürecek gibi. Güzel de.. Şehir hayatında bir süre sonra leş bir şeye dönüşüyor. Üşümekten ve ıslanmaktan yoruldum. Endorfinim, serotoninim yerlerde. Kaymadan, düşmeden, çanağı kırmadan işe gidip gelebildiğim bir hafta daha bitti.
Güneşe ateş eden Adana’lılara kırgınım. Gerçekten vurdular galiba.
İçimizdeki şeytanın bir sonucu da bu işte, küresel ısınma. Küresel ısınma hep yanıcaz anlamına gelmiyo. İçinde ısınma geçiyo diye hep öyle anlıyoz. İklim krizi demek aslında. Donmak da buna dahil. Tıpkı ayrılıkların da sevdaya dahil olması gibi. Çünkü ayrılanlar hala sevgili. Bir başka sevdiğim rahmetli, büyük şair Atilla İlhan’ın o ölümsüz dizesindeki gibi. Ve daha nicesi demiştim, değil mi? Şimdi yeri geldi, Atilla’cığımı da ekledim. Kimbilir bu yazı bitinceye kadar daha kimleri kimleri eklerim listeye?
Ha, yaz gelince napıcaksın ki Çaylak de. Para mı var gezmek için? Yaz da zengine güzel anasını satiim. Bu bozkır sıcağının altında yandım Allah yandım diyip durcam. Yangınlar, virüs, savaş, ekonomik kriz… Peki ya o hayal kırıklıkları? O yüklediğimiz anlamların bir bir altında kalışımız? Hem de bir kez değil, kimbilir kaç kez. Ama bu sonuncuydu. Son kez.
Gökyüzünün masmavi olduğu, güneşin içimi ısıttığı, kuşların cıvıldaşıp uçuştuğu, çiçeklerin mis gibi koktuğu bir bahar gününü hiçbir şeye değişmem.
Özledim.
Bak bi de ne dinliyorum bu ara, bu yağan kara bakarken;
Dinle >>>>>
Çok ama çok başarılı olmuş. Bergen filmine gitmesem de, kendisinden kaçış yok. Albümün kesinlikle en güzel şarkısı. Elinde kağıttan fotoğraf tutan tüm neslime gelsin!
Ne güzel yazmışsın özlemişim yazılarını
YanıtlaSilYola çıkalım Çaylak, güneye gidelim olabildiğince denizin en mavisine mavinin bize iyi geleceği bir yere yeni tutulmuş bir balığın piştiği bir lokantaya kendi halinde. etiketsiz bir beyaz şarabın içildiği bir yer oturup gün batımını izleyebileceğimiz bir yer olsun.
Sevgiler
Doyduk kışaa bee çaylak. Kışçıyımdır aslında ama çetin geçti bu kış hee? Gelsin bahar, gelirken hepimize huzur, mutluluk, aşk, sağlık-sıhhat getirsin.
YanıtlaSilSevgiler..
Kardır yağan üstümüze geceden,
YanıtlaSilYağmurlu, karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla birlikte
Ve dörtnala, dümdüz bir mavilikte
Kar yağıyor üstümüze inceden
Böyle bitirdigimizi düşündüğümüz zor ve çok uzun bir kışı
dörtlük ( Ahmet Muhip Dranas'a ait)
İlk sevgilinin gülüşüne benzer
Bir Nisan havası değil mi esen?
Zincirlere, kelepçelere inat,
Kanatlarımı açmak zamanıdır;
Allah'a ısmarladık kaldırımlar
Bu şiir gibi karşılıyalım baharı ve gireceğimiz Nisan ayı belki bize bir sevgili verir ve hep birlikte özlediğimiz baharı yeniden sevgilinin sadece gülüşünde değil gözlerinde de buluruz.
( Dörtlük Cahit Sıtkı Tarancı ' ya ait)
Son olarak bahara girmişken eski bir Hıdırellez duasıyla bitirelim.
"Nesi varsa bölüşecek biri olsun ; nesi yoksa bulup getirecek biri olsun " diyerek hayatımıza girecek olan bahar bize yenilikler ,sevgi, güzellik , , olmayana aşk ( bu kadar yazdım bir tane de bana) getirsin.
Uzun bir aradan sonra yorum yazdım affına sığındım blogger.
Unutulmamak dileğiyle
Ben hep buralardaydım bütün yazılarınızıda okudum ama yorum yazamadım herhalde kışın etkisindendir.
YanıtlaSilDemekki cemre sadece havaya, suya , toprağa düşmüyor insanların ruhlarına da düşüyor. Ruhumuza bahar geldiyse o zaman daha aktif olurum.
İngilizce essay benzetmesine gelince sınıfta yazdığımız writing örnekleri değerlendiren hocamız şimdi bloger az kalpli,yıldızlı post-it yapıştırma almadık.
(Ramazan ayına 'da girdik blogger sağlıklı , mutlu ,huzurlu bir Ramazan ayı dilerim.)
Madem bahar geldi,tum cicekler sana...
YanıtlaSilNasıl yani, hepsi mi? :) Çok teşekkür ederim.
SilDilek ♡
YanıtlaSil✌️
SilBazi insanlar sana iyi gelir gülüşleri içini aydınlatır sesleri yasam sevinci verir bakışları hayatın lezzetidir yazıları inanılmaz keyif verir bazi insanlar iyidir, senin gibi Caylak. Hadi yaz artık yine firardasin
YanıtlaSilBu yorumun gazıyla yeni post yazdım :) gazla çalışıyorum. Çok teşekkür ederim, sevgiler <3
Sil