Kolay değildir bir insana alışmak. Zor ve yorucu ilk başlarda. Tanışmak. Koca bir dağ. Uzun bir yol. Anlatıp duracaksın kendini. Dinleyecek. Sonra o anlatacak, sen dinleyeceksin. Orta bir yol bulacaksın. Ortak bir dil geliştireceksin. Ortak bir geçmiş yaratmaya koyulacaksın. Ooooooo! Uğraş dur! Bir duvar inşa eder gibi. Tuğla tuğla. Emek emek. Güleceksin. Ağlayacaksın. Kızacaksın. Kırılacaksın. Küseceksin. Üzüleceksin. Barışacaksın. Eğleneceksin. Yaşanmışlıklar biriktireceksin. Hatıraların olacak. Hey yavrum hey! Eğer her şey yolunda giderse, o da epey bir zaman sonra, nihayet birbirinize hatrınız geçmeye başlayacak. Bir gönül bağı kurulacak. Bağlayacak sizi bu bağ. İşte böyle uzun ve meşakkatli bir şey alışmak. Ölme eşşeğim ölme türünden!
Sonrası ise yokuş aşağı.. Hooop! Lunapark’ta geçen güzel bir gün gibi. Güvenli bir liman gibi. Her zaman sıcak bir yuva gibi. Sıcak bir yaz gününde soğuk bira gibi. Tatlı. Keyifli.
Uzun bir süre anlamayabilirsiniz o kişinin hayatınızdaki yerini. Ne kadar derinden bağlandığınızı hiç fark edemeyebilirsiniz bile hatta, ta ki gittiği güne kadar. O gün sudan çıkmış balığa dönersiniz. Yokluğunda büyük bir boşluğa düşersiniz. Ona çok ihtiyacınızın olduğu bir an gelir. Çok özlersiniz..
E, ne alaka şimdi diyebilirsiniz. Kim bu kişi?
Bilenler bilir; Döndü Hanım’a olan düşkünlüğümü. İlgili yazı için bkz. DÖNDÜ HANIM. Bilmeyenler ya da gidip yazıyı okumaya üşenenler içinse kısa bir not; Döndü bana temizlik işlerinde yardımcı olan hanımefendidir. Üç yıldan fazla süredir birlikte çalışıyoruz, -daha doğrusu çalışıyorduk. Artık yollarımızı ayırdık, -daha doğrusu o ayırdı. Yaşlı annesine bakıyordu, kadın Alzeimer hastasıydı, durumu epeyce ağırlaşmış artık. Öyle olunca, Döndü süresiz/ücretsiz izne çıkmış oldu. Ve ben kalakaldım.. Öylece. Evet. Öylece. Elimi kolumu koyacak yer bile bulamadım bir süre. O derece.
Bugün, yeni bir hanımla çalışmaya başladık; ismi Bağdat. Kolay olmadı onu bulmak, onunla buluşmak, yeni bir yola çıkmak. Nerdeyse 2 ay bekledim! Temizliğe gelen hanımlar kara borsa! Bağdat’ı ayarlamak için araya kaç tane hatırlı tanıdık koydum, inanamazsınız! Yemin ediyorum, atmadığım takla kalmadı! Onun günü bana uymadı. Benim bütçe ona gelmedi. Altınla, Euroyla yarışıyor bu piyasa. Neyse ki sonunda bi yerde buluştuk. Elektrik de önemli tabi. İlk görüşte oldu oldu, birbirini gözün tutmazsa arkası gelmiyor. Tıpkı aşk gibi.
Bu sürede evi resmen pislik götürdü ben kendimce rötuşlar yapsam da! Bugün bu kaos nihayet bir sona eriyor. Ama ben sevinemiyorum. Kafam da kalbim de karışık.
Bağdat genç ve güzel. Ela gözlerinde Babil’in asma bahçelerini görebilirsiniz. Sözü, sohbeti tatlı. Tok gönüllü görünüyor. Yıldırım gibi de. Eline ayağına çabuk. Güvenilir de. Referansları çok sağlam yerlerden.
…ben Leyla’yı, Mecnun’u, Ferhat’ı, Aslı’yı, Kerem’i bilmem amaaaaa. Bağdat’ ı iki gözüm kapalı bulabiliriiiiim…
Ama yine de… Ben…
Döndü’yü çok özlüyorum.
Evet. Biz onunla konuşmadan anlaşırdık. Gözlerimden okurdu halimi. Gözlerimin dilini bilirdi. Evin ilmini de bilirdi. Ne nerde? Neyi nasıl severim? Neye gıcık olurum? Ballerina Cif misali temizler, paklar, parlatırdı evin her yerini. Ondan çok güzel yeni ütü tüyoları ve çamaşır katlama taktikleri öğrenmiştim! En son temizlik trendlerini de en iyi o bilirdi. Ne bezi, nerde, kaç para? Hangi lekeyi ne iyi çıkarır? Bu konularda Google’dan bile çok daha becerikliydi. Geç bunları…Beni neşelendirirdi yağmurlu Pazar sabahlarında. Söylediği dertli Karadeniz türküleriyle ağlattığı da olurdu ama, olsun. Falımda hep yol/kısmet görür, beni hayata bağlardı. Müjdeli haberler cıvıldardı hep onun baktığı fincandaki kuşlar ne hikmetse. Harika rüya tabiri yapardı. Ne zaman kötü bir rüya görüp anlatsam, tersine çıkarırdı. Korkularımı alır götürürdü. Ağzı dualıydı. Hep dua ederdi bana da. Çok güzel börek yapardı. Hem de elde açma! Hamurun canına okurdu. Bildiğin hamur ana! Harika tarifler verirdi. Çok güvenirdim ona. Bazen kendimden bile çok.
Bir insana alışmak, onunlaykenki kendinize alışmak da demek bir yerde. Birlikteyken, sizde uyandırdığı duygular, o kişiden belki de kat kat öte ve kıymetli olabilir. Sanırım sadece Döndü’yü değil, onunlaykenki halimi de özlüyorum bu yüzden.
Şimdi ise Bağdat ile sil baştan! Offff! Gözümde büyüyor. Bu yolculuk için kendimi çok yorgun hissediyorum. Bak, bağrıyo şimdi içerden; ‘Aplaaaaaa, Arap sabunu nerdeeeee!’ diye. Bağırmak zorunda çünkü kendi telefonundan açtığı İbrahim Erkal şarkısı evdeki her türlü sesi bastırıyor! Elektrikli süpürge sesini bile!
…. beeeen kiiimseeeyiiiii sevmeeeediiiiim seniiinn gibiiiiii…
……Sen dee beniiim gibiiiii sevmeeee sevmeeeeee…
Tabi bilmiyor henüz, bu evde biri müzik çalacaksa; o kişi benim. Ha bir de sakız! Bilmiyor ki; gıcık olurum oraya buraya çıkarıp, koyduğu o ağzındaki sakıza! Minderlerin altını da süpürmemiş zaten! Aynaları da es geçmiş! Hey Allah’ım!!!
Acaba Döndü de beni özlüyor mudur? Düşünmeden edemiyorum. Belki de Bağdat’ın bu şarkı seçimi tesadüfi değil; bir tür telepatik işaret! Bağdat’ı kendi gibi sevmemden korkuyor Döndü belki de, içten içe. Neden olmasın? Telepatik bir bağ kurmuş olabilir şu an aramızda. Bana bu şarkıyı aslında Bağdat değil, Döndü dinletiyor olabilir bal gibi. Olamaz mı yani?
Ah Döndü!
Kimbiliiiir kimleeeer vaaaar şimdiiii kalbindeeeee?
Sen beniiiiii unuttuuuun çoktaaaan belkiii deee!
Ben hala yaşarıııııım eskiii günlerdeeeeee….
Her şeyde sen varsııın unutamadııııııım!
Şu hayatta yapılabilecek en büyük hatalardan belki de birisi, alışmak. Ve bağlanmak. Bağlanmak -ki hayatı zorlaştırır. Sizi güçsüz yapar. Bağlanmak, bir zaaftır. Bağlandığınız şey kalorili bir yiyecekse, kilo alırsınız. Kilo bu, alınır verilir. Zaafınız değerli bir şeye ise, en fazla mutsuz olursunuz. Sizin olur ya da olmaz, bir şekilde yerine bir şey koyar yolunuza devam edebilirsiniz. Zaafınız bir insan ise, işte o zaman .ıçtınız! Sürünürsünüz.
Bugün sürünüyorum. Resmen. Daha sürüneceğim de geride duruyor! Döndü’yü unutmak ve Bağdat güncellemesine alışmak hiç ama hiç kolay olmayacak.
Alışmak gerçekten sevmekten çok daha zormuş.
Selami Baba, büyüksün!
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilYeni başlangıçlar her zaman zor ve korkutucudur. Ama her zaman kötü değildir. Zamana bırak..
YanıtlaSilBu arada bu nasıl bir anlatmak ben bile özledim Döndü Hanımı. Öyle geçti yani duygun:)
Baya iyi kapattın arayı bu arada Çaylak. Alıştırma ama bizi bu tempoya sonra boşluğa düşüyoruz<3
Süpriz sonlu olmuş olayı eski bir sevgiliye bağlayacağını düşünürken temizlik elemanına bağlanman harbiden enteresan :) tek nefeste okudum bir paragrafını bile toparlayıp yazamam elimden gelmez kendini ne kadar güzel ifade ediyorsun 🌹 kalemine sağlık
YanıtlaSilNe Dondu'ymus arkadaş:D
YanıtlaSilYaa, işte… Neler neler!
SilBelli bi yastan sonra zulum gibi geliyor yeni biriyle tanismak ve ona alısmak hayatlarimiza insan almaya cekiniyoruz ve zorlaniyoruz yorucu bi is arkadas sevgili komsu temizlik elemani fark etmez seni cok iyi anliyorum cok keyifli bi yaziydi Bagdat a selam yola devam :)
YanıtlaSilÇok üşeniyorum valla, bu bir gerçek. :)
SilSelamlar bizden 💐
Yazi enfes! Okurken yeni birileriyle tanistigim anlari düşündüm,ne garip sende ne yaralar acacagini hayatında ne anlamlara geleceğini bilmeden öylece merhaba demişsin sonrası bildiğimiz gibi.. hayal kırıklığı. SEVGILER SAYGILAR
YanıtlaSilBağdat’la sonumuz ne olur bilemem :) ama;
SilYeni birini tanımak, ona zaman ayırmak, yeri geldiğinde birlikte anlık mutluluklar yaşamak çoğu zaman insanı huzurlu yapar. Bir gün hayatından çıkıp gitse dahi, ardında bıraktığı anıları düşünür, iyi ki dersin. Her zaman hayal kırıklığı değildir. Öyle düşünme. :) illa ki sana kattıkları vardır alıp götürdüklerinin yanında.
Sevgiler saygılar bizden 💐