Çok enteresan bir nesil geliyor: Z kuşağı. Enteresan, çünkü akademik olarak başarılı olanları bile, hayattan bihaber. Genel kültürden yoksun. Alanı dışında nerdeyse hiç okumayan, izlemeyen, düşünmeyen, sorgulamayan, araştırmayan, bilmeyen bir nesil. Her şeyi hafife alan, özgüven patlaması yaşayan bir nesil. Kolaycı bir nesil. Hazırcı bir nesil. Umursamayan, maksimum gevşek bir nesil. Müzik zevki olmayan bir nesil. İri bir nesil, GDO’lu besinler sağolsun! İletişimsiz ve eylemsiz bir nesil. Marka düşkünü bir nesil. Yani özünde: benim de bir üyesi olduğum Y nesline hiç benzemeyen, hatta nerdeyse taban tabana zıt, yer yer insanı hayretlere düşüren bir nesil. Ha, genelleme yapmak elbette çok doğru değil. İllâ ki sürüden ayrılanlar, şahsına münhasırlar vardır. Ancaaaak; genel düşüncem bu yönde. Böyle hissettiğim için şimdi ben yaşlanmış mı oluyorum yani?
Peki buraya nerden geldim?
‘Kim milyoner olmak ister?’ yarışmasını izliyordum. Çok cicimen bir kız yarışmacı çıktı; İzmirli, Cerrahpaşa Tıp 3. sınıf öğrencisi bşr Z bebesi. Hem hukuğa ilgi duyduğu için, hem de bir vatandaş olarak haklarını bilmek için açıktan/uzaktan Adalet de okuyormuş yine aynı üniversitede. Takdire şayan. Bitince, belki dikey geçişle Hukuk da okumayı düşünüyormuş tıpın yanında. Bravo. Ayrıca, lisede lisanslı hentbol oynamış, matematik olimpiyatlarında dünya 3.lüğü ve bir kimya çalıştayında Türkiye 2. liği kazanmış, iyi derecede piyano çalan, pırıl pırıl bir kız. Anlattı da anlattı. Yaşından büyük başarılar elde etmiş, on parmağında on marifet bir Z kuşağı temsilcisi. Gördüklerim arasında belki de en tatlılarından biri.
Derken, yarışma başladı. Çok umutluydum kendisinden. Hele de ilk sorularda.
Cevapladığı 1. soru:
Elma dersem çık, armut dersem ……. . ( çıkma) Doğru bildi. Umut vaad ediyor :)
2. soru sinemadan geldi:
Devasa martıların ve kargaların insanları kovaladığı korku filmi, hangi Alfred Hitchcock filmidir?
Cevap: Kuşlar. (Telefonla joker hakkını kullandı.) Telefondaki yakını doğru bildi hele şükür. Belli ki, belli ki neee! Şıklar o kadar kel alaka ki! Bu kült filmi hiç duymamış bile olsan (nasıl duymazsın o ayrı konu da!) sırf şıklardan eleyerek bulursun! Martı+Karga =Kuş Çeldiriciler: Ejderhalar, Yaratıklar, Martılar.
3. soru balıklarla ilgiliydi. Aynalı türü de bulunan balık türü hangisidir? ( Seyirci jokeri kullandı, sonuçlar birbirine çok yakın çıkınca % 50 joker hakkını da kullandı ve nihayet doğru cevabı buldu: Sazan! (Aynalı sazan gibi atlamak deyimini belli ki hiç duymamıştı.) Çeldiriciler: Hamsi, alabalık, uskumru. İki seçenek arasında kalan seyircilere ne demeli peki? Şaka mısınız oğlum siz?
4. soru ise vasıtalarla ilgiliydi. Filika hangi araçta bulunur?
Hiç tereddüt etmeden, direkt metrobüs dedi ve bu yanlış cevapla yarışmadan çaaat diye elendi. Doğru cevap elbette ki gemi olacaktı. Bu arada diğer çeldiriciler uçak ve otobüstü. Yani, ikisi de birbirinden çelmeyen.
OMG!!! Filika, bir tür sandaldı. Belli ki daha önce hiç duymamıştı. Tarihteki ünlü Titanik kazasıyla ilgili de bir şey okumamıştı demek ki, bilmiyordu. Bari, hiç değilse 12 oskarlı Titanik filmini izlemiş olsaydı. Oskarları hatrına. İzleseydi, gemideki filikalar sayesinde bu trajik kazanın ardından sayıları az da olsa hayatta kalanlardan ve mucizevi kurtuluş hikâyelerinden haberdar olabilirdi. Ayrıca, belli ki İstanbul’da yaşamasına/üniversite okuyor olmasına rağmen daha önce hiç metrobüs görmemişti ve ilginç bir şekilde hiç metrobüse binmemişti. Hayret!
Ha, diyeceksin ki şimdi lö okur, heyecan faktörü var. Az insaf, az empati. Hakkın var. Doğru. Evet. Ama belki de hiçbirinizin tanımadığı kadar Z nesli kişisi tanıyorumdur ve yine hiçbirinizin olmadığı kadar Z kuşağı insanı ile içli dışlıyımdır. Empatinin tillahı bendedir belki, destekli konuşuyorumdur!
Ha, yine diyebilirsin ki; Ey Y kuşağı kişisi Çaylak Yazar!!! Z çocukları sizin kuşaktan daha özgür. Daha bağımsız. Daha birey. Sırf kıskandığın için .ok atıyorsun. Olabilir. Diyebilirsiniz. Herkes her şeyi diyor. Ben de cevaben derim ki: Komik misiniz oolum siz? Hadi ordan! Aslında zaman olarak aramızda çok büyük bir fark yok. Ama bana yine de çok uzak geliyorlar.
Ha, ya da diyebilirsin ki: Yaw Çaylak, burçlar yetmedi bi de şimdi başımıza bu kuşaklar mı çıktı? Boş ver. İnsanları sınıflandırma.
Hayır efendim! Biz de genç olduk ama bunlar baya baya gerizekâlı.
ŞAKA ŞAKA.
Her kuşak, kendinden bir sonra gelen kuşağı beğenmez. Kural gibi bir şeydir bu. Binlerce yıllık Sümer Tabletleri’nde bile gençlerin gevşekliğinden, saygısızlığından bahsediliyor.
İşte, tam olarak ‘gençler bilebilse, yaşlılar yapabilse’lik bi post oldu.
Sizi seviyorum Z bebeleri, her şeye rağmen! Sakın bana bozulup gücenmeyin. Olanı söylüyorum. E, madem dostuz acı konuşmak hakkım, hem de allahına kadar.
Tımam mı kankaaaaa!
Gömdükçe gömdüm. Azıcık da hakkınızı vereyim bari, değil mi? Şimdiiiii…En takdir ettiğim özelliğiniz hayır demeyi çok iyi biliyor olmanız. Hayır’ı bir tokat gibi vuruyorsunuz her defasında! Çotaaaaaaaa! Şaşırıyorum. İstemediğiniz bir şeyi pat diye söyleyebiliyorsunuz. Ve çok eminsiniz istemediğinizden. İkna olmuyorsunuz. Vallahi bravo! Helâl size!
Onca yılı hayır diyemeyerek, aman o kırılmasın, aman bu üzülmesin diye diye hebâ etmiş bizim nesil. Yazık. Meğerse bu kadar kolaymış işte.
Bu posttan Y kuşağı lö okurların çıkarması gereken ders:
Sürekli gönül yapmaya çalışınca, kıymetin olmuyormuş. Bazı kavgalar çıkmalı, bazı kalpler kırılmalı, ve bazı insanlar kaybedilmeliymiş. Zamanı geldiğinde. Hiç uzatmadan.
NOT: Z nesli için nacizane bir abla tavsiyesi: Daha az video, daha az gamer, daha az youtuber; daha çok kitap, daha çok makale, daha çok ve çeşitli film ve müzik. Hadi göreyim sizi! Arayı kapatın.
.
Bombalamissin!Çok da haklısın! Her tespitinin altına imzamı atarım o derece.Hele ki Y kuşağına çıkardığın ders, on numara. Gec de olsa önümüzdeki maçlara bakıp onları kurtaralım hiç değilse ama, değil mi? Biraz da kendimiz için yaşayalım, baskasini memnun etmek için değil.Kalemine sağlık valla.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim :) Zararın neresinden dönersen hesabı, doğru hesap.
SilSevgiler 💐
Bir kaç yılla Z kuşağına dahil olmatan kurtuldum sanırım :) Bu 'hayır' diyebilme yeteneği ne kadar zor kazanılıyor gerçekten, çok çekmişliğim vardır. En son kitapçıda gezerken gözüme takıldı 'müthiş psikoloji;hayır diyebilme sanatı' adlı kisişel gelişim kitabı. Bir ümit aldım okudum güzel güzel de anlatmış heycanla okudum bitirdim ço da bir değişim olmadı. Napcaz Çaylak bu işi?
YanıtlaSilSevgilerimle..
Z kuşağından olsaydın bile, seni kayırırdım Okuyucu :) Blogun takipçisi olman senden yana bal gibi de pozitif ayrımcılık yapma hakkı veriyor bana- ki gerek kalmamış. İyi ki de değilsin. Y kuşağı candır, kuşakdaş olmamıza sevindim. ( TDK’da muhtemelen böle bi kelime yok, ben şimdi uydurdum)
SilHayır demek bence çok hayati bir beceri, yerinde ve doğru kişiye. Özsaygıyı yükselten müthiş bir hamle. Bizim Y kuşağı malesef bu konuda eksik, hepimiz az biraz eziğiz. Bu yönümüzü güçlendirmemiz şart Kişisel gelişim kitapları güzel güzel anlatıyor ama gerçek bir deneyim için sahaya inmek şart. Hayatında seni yoran, zora koşan, hep kendinden ödün verip genelde karşılığını bulamadığın olay, yer, zaman ve kişilere ilk HAYIR’ı patlattığın anda gelen müthiş bir huzurla birlikte, arkası da geliyor. Ha, insan evladıysan, o kadar da kolay olmuyor tabi :) Ama dinsizin hakkından gelmek için imansızlığı göze almak şart. Bir tür nefsi müdafaa bu. Öyle düşün. Seni senden daha iyi kim koruyabilir ki? Bir yerden başlamak gerekiyor. Başarılar 🍀 ( muhtaç olduğun kudret içinde Okuyucu! Yapabilirsin, ben sana inanıyorum :)
Sevgiler 💐
Bizim kusak yani Y elemanlari zaten dogdugumuz o gun kaybettik Yolu kapatmak istiyorum trafiğe niye mi? Cunku tek seritli bu yolda gururum kiriliyor
YanıtlaSilÖyle deme ya. Hepimiz o tek şeritli yoldan ya geçtik ya da geçiyoruz. Ya da illa ki geçeceğiz, kaçarı yok. Bugün değilse yarın. Yeter ki sonu çıkmaz olmasın. O zaman ben de yokum. Kapat kapat yolu, gidelim.
SilSevgiler
Okulu acmissiniz yeni yüzler yeni hikayeler kimbilir nasil ışık saçıyorsun henüz bilmiyorlar belki ama seni tanıyacak olanlar çok şanslı angi kuşak olduğu farketmez x y z üç bilinmeyenli denklem gibi oldu:) kıskanmıyorum desem yalan olur onlari hep böyle parla hep böyle goz al iyi ki tanıdım seni iyi ki karşılaştı yollarımız kısa bir ara da olsa sonra ayrılsa da ve bir daha asla kesisemeyecek olsa da
YanıtlaSilNe güzel yazmışsın, keşke ismini de yazsaydın. Hatıralarda her şey, herkes güzel. Yol ayrımları ise kaçınılmaz ve hüzünlü. Hayat bu, bilemezsin. Belki yeniden karşılaşırız.
SilÇok teşekkür ederim,
Sevgiler 💐