Ahh blog, seni ihmâl ettim. N’apim, ne zaman aklıma gelsen uyku bastırıyor. Her ‘hah, şunu yazayım bari’ dediğimde esneme krizlerine giriyorum. My dear blog, esneme engeline takılıyorsun yani bu ara, sorry! Esnemekten ağzım ayrılıyor. Boz ayrılara taş çıkarırım, o derece. Havalardan kuzum, havalardan! Her bi halt havalardan zaten! İyi ki havalar var, yoksa bu ruh halimdeki dalgalanmalar da dâhil, türlü çeşit arızayı neye bağlıcaaktım?
Ya da, tam fotoğrafları yüklüyorum, yazmaya başlayacakken daha önce izlemediğim bi film karşıdan göz kırpıveriyor. ‘Neyse canım, yarın sabah kahve içerken yazarım’ diyorum, sonra yine yazamadan hooop diye yapılacaklara dalıyorum. Bi gayret, sana postlamaya girişecek oluyorum, yine çok geçmeden gelen maillere gömülüyorum. Mail kutum ilân etmekte geciktiğim ödev notlarının akibetini tırtıklayan e-postalardan geçilmiyor. Sınav/ödev bombardımanındayım.
Blogger sayfasını açıyorum aslında, minik çapta bir girişimim var neticede. Ama yazmak bir türlü kısmet olmuyor. Odaklanma sorunu da yaşıyor olabilirim, baksana bugün kafein bile görevini tam anlamıyla yerine getiremiyor. Bi de polen faktörü var tabeee. Polenler başımdan aşağı boca olur olmaz hepsi birer yorgun his molekülüne dönüşüyor.
Hayat çok tuhaf bişiii, biliyor musun? Dün ağlamaklıydım, bugünse yüzümde salak bir tebessüm var. Tek cümleyle özetlemek gerekirse:
He would always win the fight! Bang bang!
O gazla, oturdum başına. Bu defa yazıcaam bak galiba.
Birkaç gündür şehr-i İstanbul’daydım bir de tabi, o da var. İstanbul deyince... Yoğun temposunda ve kaosunda doğup büyümediğim için aslında kendimi şanslı hissettiğim şehir. Tamam beee, bugün bulaşmıcaam sosyal içerikli konulara! Daha duygusal takılcam.
O İstanbul ki; bir dargın, bir barışık, umutsuz bir ilişkimiz var nicedir. Evet, İstanbul’la gerginiz, blog! Barındırdığı enva-i çeşit dengesizliğiyle, beni yoran şehir. Şikayet edip, kaçtır arkamı dönüp gitmeye çalışsam da, her defasında noktalı virgülle yeniden, bir şekilde, beni kendine bağlayan, vurgun olduğum şehir. Kendisine hep yenildiğim şehir. Kendisinden bilerek uzaklaştığım anlarda bile, belki de burnumda tüttüğünün farkındadır. Ben her ne kadar gurur yapıp, açığa vurmasam da...Kuyruğu dik tutmaya çalışsam da...Sevgi bu. Gösterilen değil, saklanamayan bişiii sonuçta. İnsan sevildiğini ne olursa olsun hissetmez mi? Şehirler de insanlara benzer. İstanbul da öyle. Bence hissediyor. Saklayamıyorum onu sevdiğimi.
Ne çok özlemişim. Ne çok. Yüzyıl olmuş sanki yüzünü görmeyeli. Bir fotoğraf karesi bile beni darmadağın etmeye yetti! O da ben de tavırlı olsak da! Kim kimi alttan alacak? Yoksa bizi hep mesafe mi paklar?
Aslında mesafelerin hiçbir önemi olmuyor sevince. İnsan kalbindekini hep seviyor. Hep özlüyor.
My dear 7 tepeli beauty, n’olcak bu işin sonu? Bi başı var mı ki sonu olsun? Şâibeli.
İp işte burada kopuyor.
En çok kimi seviyorsan, seni en çok o yorar. Ki bu tuhaftır. Seni en çok kim yoruyorsa, en çok onunla huzur bulursun. Ki bu daha da tuhaftır. Ve huzur bulduğumuz şeyler için, her zaman yorulmaya değer.
O zaman sürünmeye devamkee! Ne diyim, müstehâk!
Bu postta duygusal takılcam demiştim ya hani blog, işte seni seviyorum desem fazla mı saçmalarım? Söz, daha sık yazıcam. Arayı açmıcam blogcum. N’olur bana darılma.
O zaman, al sanaaa!
Hazııır!
Ateeeeşşşş!
Direk booom!
Kafadan booom!
Şehr-i İstanbul ve o zât-ı şahânenin şerefine,
Dinle >>>
Hadi, ben kaçar!
Hug!
Ne yaptın ya Çaylak dağıttın darma duman ettin bizi bu nasıl üçleme mahşerin üç atlısı gibi 😀 bu playlist adamı iyi etmez belli ki İstanbul gezisi sana pek iyi gelmemiş.Ya da o da havalardan kuzum her halt havalardan ya 😃
YanıtlaSilBen Mersin de yaşıyorum ama İstanbulda okudum.O yüzden ben de çok severim İstanbul’u.
En sevdiğim blog bu evet lütfen ihmal etme güzel ve keyifli bir Pazar sabahı yazısı okudum sayende 🌼
Sevgiler
Şiir gibi şehir vesselam! Aşık olmamak elde değil. Haklısın.
YanıtlaSilBakınız, sevgili Nazım Hikmet İstanbulun güzelliğini neye yormuş;
'Sen İstanbulda yaşıyorsun diye İstanbul güzel.Seni seviyorum diye ben sanaatkarım.'
>> Nazım'dan Piraye'ye 🖤
Sevgiler 💐
Uzaktan sevmemisseniz eger birini hiç sevdim demeyin İstanbul da öyle
YanıtlaSilBelki uzak olduğu için böyle güzel.
Sil