15 Mart 2021 Pazartesi

HAYAT KİME BANDO-MIZIKA Kİ?


Bugün kişisel gündemim öyle yoğun ve yorucuydu ki, ne dünya ne de ülke gündemine sıra gelmedi. Ha, sağlık olsun tabi ama yine de Pazartesi’leri sevmek, sanırım hiç bir şekilde başaramayacağım, belki de bu yılki bucket list’imde beni en çok zorlayan madde! 2021’in üçüncü ayı çıkmak üzere ve ben bu konuda daha bir arpa boyu bile yol alabilmiş değilim. Pandemi dönemi ve online eğitim birlikteliği, bu dileği çok ama çok zora koşan, talihsiz bir pişti! 

Memlekette eğitimin hâli içler acısı, her kademede. Özel ya da devlet okulu ayırmadan, her yerde. Herkes ayrı mağdur. Öğrencisi, öğretmeni, idaresi, velisi. 

Bugün o kadar şiştim ki, ne yemek yiyebildim, ne oturup bir şey okuyabildim. Müzik bile dinlemeyi kafam götürmedi. Saçımı dahi taramayı canımın istemediği bir günün akşamında, çıkıp bir boy yürüyeyim bari dedim. 

Delirmemek için. 

Neden yola çıktığımı unutuncaya kadar yürüyecektim. Ama; anormal bir akşam trafiği, herkes birbirini boğazlayacak kadar sabırsız, herkes bir yere yetişmeye çalışıyor sanki kaderinden kaçabilecekmiş gibi, koş koş, koştuğun şey nasibin aslında haberin yok...bir türlü yeşile dönmeyen kâbus gibi trafik ışıkları, bitmek bilmeyen yol çalışmaları, yağan yağmurdan mütevellit çamur çığnak kaldırımlar. Davaronun biri boydan, bir güzel de ıslattı üstüne beni! Yürümesem bundan iyiydi valla diye söylenip, adama söverken birden onu gördüm karşımda. 

D Ü Ş L E  A M A  D Ü Ş M E. 

Bir kamyon arkası yazısı için fazlasıyla sofistike, diğer taraftan ise üç kelimelik hayat dersi.

Sen nasıl kamyoncusun aslanım yaw? Bu resmen post-doc bir tespit! Oxford’dan terk misin? Ne ayaksın sen? 

Demesi kolay kamyoncu gardaaaş!

Ama öyle olmuyor. 

Düşlemenin freni yok ki! Kaptırıp gidiyorsun tüm şeritleri yuta yuta. Yolun sonunda ise serbest düşüş kaçınılmaz. Ne düşmek ne de düşmemek elimizde değil. Hem de hiç. Allah’ın dediği oluyor. Ve düşmez kalkmaz yine bir Allah! 

Bazen bekle bekle, soluyorsun. Bekleyen her şeyin bir gün mutlaka solup, öldüğü gibi. Bu bir çiçek de olabilir, bazen umut da. 

Yanımdan o sırada, içi hınca hınç dolu bir belediye otobüsünün geçmesi, içinde en az üst üste 100 kişinin olduğu o otobüsün tüm umutlarımı soldurup gitmesi gibi. Pandeminin aslında hiç bitmeyeceği gerçeği bir kez daha gözüme sokuldu. 

Yıkıla yıkıla eve döndüm. 

Son bir yılın en umutsuz günü belki de benim için bugün. Allah beterinden esirgesin! Çok çok şükür, sağlığa varlığa! 

Korona bitmiyor, cehâlet bitmiyor, pahalılık bitmiyor, online eğitim ucubesi bitmiyor, taciz-tecavüz-şiddet bitmiyor, birbirinden kötü gündemlerin hiçbiri bitmiyor. 

Ama neler bitti neler. Üstelik bazıları daha başlamadan! 

Bu Balık yeniayı çok elektrik yüklü! Kendinizi kollayın. 

>>>> 

PJ Harvey feat. Thom Yorke-This Mess We’re In


4 yorum:

  1. Ne güzel başlık!Hayat gerçekten de hiçkimseye bando mızıka değil dertsiz insan yok bu son yazın depresif olsada umut hep var ben senin en çok neşeli hallerini seviyorum hersey yoluna girecek inan neşelen biraz yemişim balık yeniayını:) pandemi hepimizi yıprattı ama bir gün bitecek yakında
    şarkıya hasta oldum bu arada çok olmuştur dinlemeyeli çok iyi geldi geçmişe götürdü yine yazına cuk oturtmuşsun
    oldies goldies 👍

    Sevgiler 🌹

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel de moral vermişsin :) teşekkürler, inşallah gelecek günler bu günleri aratmasın... şu aşılamayı hızlandırırlarsa belki, yoksa olan aşılar da boşa gidecek. Ama pek umudum yok. Süreç yavaş işliyor.

      This mess we’re in yani, hakkaten.

      Sevgiler 💐

      Sil
  2. Endişelenmek okumuşlara özgü Çaylak Yazar.Cehâlet inan bir erdem ve Allah cahilleri hep bir şekilde koruyor.Düşünme(meye) çalış diceem ama ben de başaramıyorum bando-mızıka günlere çıkmak dileğiyle 🙏🌸🌈

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğru! İgnorance is bliss! Matrix’in hayatımıza kattığı özlü sözlerden biri. N’apalım, olumlayalım! Kaderi değiştiren tek şey duadır inancı vardır. Dua edelim! Güzel günlere Mermaid 💐

      Sevgiler

      Sil