28 Ocak 2021 Perşembe

EY SEVGİLİ OKUR!



Günaydınlar, iyi günler ve iyi akşamlar... Kimseyi dışlamak istemem. Hangi saat diliminde şu satırlarla karşılaştıysan, o selâma tâbi ol ey sevgili okuyucu! 

Bir süredir düşünüyorum, ‘Ben kimin için yazıyorum?’ diye. Siz, bilgisayar/tablet/telefon başında, bu blogu aratan ya da tıklayan, bazen tatlı tatlı yorumlar yazan, bazen de okusa bile asla renk vermeyen sessiz okurlar (onlar kendini çok iyi biliyo), sizler kimsiniz, gerçekten merak ediyorum. Beni neden okuyorsunuz? Bir sonraki yazım için bazı yorumlarda konu edildiği üzere gerçekten meraklanıyor musunuz? Düzenli yazmaya çalışsam da, arayı açıp bazen yazmayınca harbiden ‘Alla allaaa!!! Nerde bu hâtun?’ diye hâyıflanıyor musunuz? Niye ki? Manyak mısınız oolm siz? :D 

Şaka bir yana, siz olmasanız ben ne yapardım! Bu pandemi günlerinde, kafayı yeme arefesinde, en iyi yaptığım şey yazmaya geri dönmek oldu. Eski bir ‘blogger’ duruyo aslında karşınızda, öhööm öhöömm! Çaylak geçindiğime bakmayın. Üniversitedeyken yazdığım ‘zaytung’ tarzında bir blogum vardı. Bol geyikli. Blogların patladığı ilk zamanlardı. Baya bir gülüp, eğlenmiştik. Sıkılıp kapattım sonra okul bitince. Okul bitince geyik de bitmişti çünkü. Tâ o zamanlardan tanışıyor olamayız sizinle, değil mi? Yok cânım, daha neler! Mümkün değil. Sizler yeni okurlarsınız. Biliyorum. O yüzden ben de çaylak yazar olmayı seçtim burda. 

Geçen Mayıs ayında, ‘yazsam yazsam kaç yazarım!’ mantığı münâsebetiyle bu blogu açıp yazmaya başladığımdan beri, mektup üzerinde adı yazan kişiyi adresinde değil, buralarda arayan bir postacı gibiyim. Ama artık şimdilerde sayısı gün be gün artan siz pek sevgili okurlarla, yepyeni bir heyecan oldu buraya yazmak. Sanki çok matâh bir şeyler yazıyormuşum/yazacakmışım gibi, elimde machiato kahvem, kısık gözlerimi uzaklara daldırıp, ‘Hımm, bu hafta ne yazsam acaba? Okurlar benden yazı bekler!’ gibi bir takım tiripler içerisine girmeme şurda inanın bir şey kalmadı! Kendimi  Güneri Civaoğlu sanıcam artık neredeyse. 

Blogger uygulaması, yazılarımın hangi ülkeden kaç kez okunduğuna dair istastiksel veri vermek dışında, sizler hakkında ser veriyor da asla sır vermiyor. O yüzden çok merak ediyorum, in misiniz cin misiniz? Meselâ bundan önceki yazım (^_^) 3 gün içinde tam 98 kez okunmuş, üstelik okuyanlar arasında Almanya, ABD ve İngiltere’den de erişenler var! Bu nasıl mümkün oluyor, inanın dumur vaziyetteyim. Çünkü blogun PR’ı için en ufak bir girişimim yok. Eeee, tesâdüfen buldular desek, Türkçe yazdığıma göre, bu okurlar yabancı da olamaz. Geriye tek bir seçenek kalıyor; o da bu gurbetçi okuyucular, büyük ihtimâlle sizlerin tavsiyesi üzerine blogu tıklayan amca oğullarınız ve dayı kızlarınız. 

Valla, hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.
SİZİ ÇOK AMA ÇOK SEVİYOREEE ! <







15 yorum:

  1. Sevgili çaylak,
    Tek takipçin ben olarak gözüküyorum. Sen de gözükmüyor mu ismim ilginç. Neyse öğrenmiş oldun şimdi. Tahmin ettiğin gibi gizemli biri değil yani, benim Okuyucu :)
    'Neden sen' e gelecek olursak, yazılarında ciddi konulardan bahsederken aynı zamanda güldürüyor olman benim için en önemli sebep seni okumamdaki.
    Evet ben şahsen uzun zaman yazmadığın zaman meraklanıyorum, 'acaba bir şey mi oldu diye' bu manyaklıksa evet manyağım :))
    Bu arada sahalara iyi ki geri dönmüşsün ben şahsen yazılarını çok severek okuyorum,asla boş yazmıyorsun, tüm yazılarından kalite akıyor. Çaylak diye geçiniyorsun ama benim diyen yazarlardan kesinlikle daha iyisin.

    Sevgiler<3
    Tek takipçin okuyucu :)

    YanıtlaSil
  2. Bu arada diğer okuyucular için söylüyorum. Takip edebilmek için blog hesabının olması lazım. Muhtemelen o yüzden takip etmiyorlardır. Yoksa hiç seni takip etmezler mi? Yorumlarda gördüğüm kadarıyla bir çok srvenin var.

    YanıtlaSil
  3. Bi nedeni yok seviyorum nedensiz seviorum yazmayinca sanki cok yakin bi arkadasimla gorusemiyomusuz gibi ozluyorum merak ediorum bekliyorum anlayacagin baya baya :) yazilarin bence cok keyifli severek okuyorum bazilarini bir defadan fazla ne yazdiginin da bazen pek onemi olmuyor sadece senin yaziyor olman okumam icin yeterli... 🌹

    YanıtlaSil
  4. Merhaba Caylak Yazar,

    Yorum yazmayı pek beceremem ama sen sordun diye deneyeceğim.ABD'li okurun sanirim benim ya da onlardan biriyim. Yazilarini çok seviyorum yazdan bu yana ara ara girip bakıyorum baska bir şey ararken rastgelmistim bloguna amcaoglu dayı kizi değilim. Yazin daha seyrek yazıyordun sanırım yaz rehavetiydi. Simdi daha üretkensin.

    Sonraki yazını ben de genelde merak ediyor oluyorum,kesinlikle bir tarzın var ama kendini tekrar da etmiyorsun yazdığın konular çeşitli güncel de oluyor anılarını da yazıyorsun bazen en çok onları seviyorum uzun yazıların bile akip gidiyor okuması çok keyifli esprilerini çok beğeniyorum çok farklı tespitlerin oluyor beni en çok güldüren Abd de seçim sonuçlarıyla ilgili bir yazını okumuştum sanırım odur. Biden Dede :> Algıda seçicilik sanırım.

    ABD New Jersey'den selamlar!
    Kalemine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ABD nere Türkiye nere? İnternetin gücü adına! Dünyanın öbür ucundasın Adsız! Tesadüfen blogun karşına çıkmasına inanamıyorum! Şu an New Jersey’de hiç tanımadığım birinin/birilerinin yazılarımı okuyor olması çok değişik, çok güzel bir his. Ricamı kırmayıp yorum bıraktığın için ayrıca çok teşekkür ederim. Kralsın!

      Biden Dede’ye ayrıca çok selâm :) Mazbatası hepiniz için hayırlı uğurlu olsun.

      Sil
  5. Ya günümüzde herkes anlatmak istiyo kimse dinlemek istemiyo sen oyle sahane bir şeysinki hem anlatıyor hem dinlemek istiyosun.Her yoruma mutlaka cvp veriyosun zerafetle uzun uzun seni sevmeyip de ne yapalım? Cansin ♡

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir adsız daha başka ne ister ki!

      Sil
  6. Kayboldun hic olmadığın kadar yoksun buralardayim çünkü senden haber alabildiğim tek yer burası.

    XX

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir yere gittiğim yok Adsız :) buralardayım.

      Sil
  7. İnternetsizlikten,anca şimdi okudum tabii. Kafama kafama!
    Tabi ki bazı şeyler sana özel sen özelsin yazılarını çok severek okuyorum bazıları çok derin metaforlarla dolu kayboluyorum espri anlayışın bana çok yakın bazı yazılarına çok gülüyorum gerçekten ama aralara serpiştirdiğin o şarkılar yok mu? O kadar çok sayıda ve farklı tarzda şarkı biliyorsunki kafanın içi devvvvv bir müzik arşivi adeta olur da bir gün yazılarını bastırır kitaba dönüştürürsen o şarkıları bence bir CD’ye kopyalayıp kitabın içinde ‘sountrack’ olarak kitabın yanında hediye etmelisin. Şöyle asortiğim böyle elitistim yerine sadesin kendin gibi neysen osun.Duru.Seni tanıyanlar bil ki çok şanslı belki bir gün o da olur.

    Hep dediiim gibi sen hep yaz ben hep okuyiim ! 🌹

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aci vatan Almanya'dan selamlar sevgiler

      Ben amcaoglu hasan:)

      Serserisin (: ama bizim caylak yazarimizsin iste seviliyorsun

      Sil
  8. Ben de bir öğrencinizim yarım dönem yaşanılan dersin zevkinin tadı damağımda kalmış burda da bir hayat dersi olunca burda zevkini tam alıncaya kadar dinleyelim dedim.

    Bir şaman öğretisi şunu söyler: Ders sen öğrenene kadar devam eder.

    Benim gönlümden geçen siz yazmayı bitirene kadar burdaki dersi hiç öğrenememek.

    Yazılarınız özlemle bekliyor olacağım.
    İyi günler dilerim Hocam.

    YanıtlaSil
  9. Caylak Yazar benimle evlenir misin? :)

    YanıtlaSil
  10. Çaylak Yazar Merhaba,

    Ben blogunu çok yakın zamanda okumaya başlamış biriyim ama nerdeyse tüm yazılarını merakla ve severek okudum. Bazıları çok neşeli. Blogların popüler olduğu o eski zamanlara götürdün beni. Okuduğum kadarıyla benimle taban tabana zıt bir insansın ne gittiğin yerlere giderim ne yaptıklarını yaparım nede dinlediğin müzikleri dinlerim. Çalıştığımız sektörler farklı. Yine de çok etkileyici bir blogun var. Etkileyici bir insansın.

    Esra bu arada ben, nays tu mit yu tu:) hem de çok

    YanıtlaSil
  11. Sürekli kendini öven bir blog tarzında değil samimi bunu çok takdir ediyorum zeki ve komik bir kadınsın gel arkadas olalım birlikte çekirdek citleyelim isterim

    YanıtlaSil