Bugün marketten aldığım patates poşeti yırtıldı. Tüm patatesler karşımızdaki ince yokuştan aşağı yuvarlandı. Ben patateslerin arkasından koşarken, bir kadın da benimle aynı telaşla patateslerimin arkasından koştu. Ne tatlıydı. Dünyanın her şeye rağmen, hâlâ iyi bir yer olduğuna inandırdı beni. Tıpkı OT/Temmuz sayısı kapağındaki Zeki Paşam ve adamım Silami’nin bu fotoğrafına baktığımda, içime dolan o güzel his gibi. Kaderin cilvesine bak ki; yırtılan patates poşetinde onlar da vardı.
Oysa ben günlerdir, bu kadar kötülüğün içinde, bat dünya, bat artık modunday(d)ım. Allah cümlemizin belasını versin diyor(d)um. Dünya, başka bir yaşam formunun cehennemi olabilir mi(ydi) acaba? Hani, bir Kurtlar Vadisi repliği var; bilmem kaçıncı sezonun bilmem kaçıncı bölümünde geçer. Bir çatışma sahnesinin ortasında Polat, Nemati’ye dönüp şöyle söyler:
“Nasılsa cennete gidemeyeceğiz, bari cehennemi hak edelim.”
Sonra da Allah yarattı demeden çatışmaya girişirler. Bam bam bam! Ortalık kan gölüne döner. Tarantino filmlerindekilerden bile daha kanlı bir sahnedir. Hani, şu aralar zihnime bir volpeypır atamam gerekse, işte o sahne olur(du).
Tâ ki, bugünkü market macerama kadar. Artık volpeypırım için bu iki fotoğraf arasında gidip geliyorum. Bir karar versem iyi olcak. Al işte! Ruh halimin bir uçtan diğer uca savrulduğu, borderline bir başka haftaya daha başlıyorum. Çıkmak istediğim yaz, tam olarak bu değildi. Çok iyi biliyorsun sen bunu. Ey Temmuz! Kavlimiz böyle miydi bizim senle ya? Zaten senede bir, silah zoruyla geliyorsun. Vuslatımız böyle mi olcaktı?
Nasılsın? Nerdesin? Napıyosun? 3 N 1 K. K tabi ki sensin.
Hatırlıyor musun, geçen yaz, tam bu zamanlar İstanbul’da hoş bir mekanda canım Silami’yi, ve hatta bu güzelim şarkıyı canlı dinleme şerefine nail olmuştum. Benimkinden dinlemeye alışık olduğum için (bkz. Benimki ), çok şaşırmıştım. Meğerse daha bilmediğim ve o akşam öğrendiğim daha pek çok hit gibi, bu şarkı da Silami’ninmiş.
“Ne zaman gelirsen gel, başıma taç olursun. Sen benim eski değil, eskimeyen dostumsun.”
Peki, biz gerçekten öyle miyiz?
Bak, ne dicem;
Gece bazen öyle derinleşir ki, yıldızlar gözden kaybolur. Ancak, görmesek de orda bir yerlerde olduklarını biliriz ve bu bizi aydınlatır. Seninle zaman zaman aramıza bulutlar, yağmurlar, hatta fırtınalar girse de, aramızdaki o gönül bağı tıpkı o yıldızlar gibi yerinde duruyor. Sanırım, her zaman da öyle olacak.
Güzel bir yaz olsun!